Sokakağzı Gezi Rehberi

Sessiz sakin bir deniz tatili geçirmek için nereye gidelim derseniz, önerim Kuzey Ege’nin gizli yeri Sokakağzı olacak. Neresi orası nasıl gidilir, nerede kalınır derseniz başlıyorum:

Sokakağzı’na gitmek için Ayvacık (Çanakkale) tabelasını takip ediyorsunuz. Assos’u geçtikten sonra (aman diyeyim, asos sapağından içeri giriyorsunuz, benim gibi girmeden devam edip Ayvacık’a devam etmeyin, boşuna gitgel 20 kilometrenizi yemeyin) yaklaşık 15 km ilerde. Koyunevi Köyü’nün tabelasını gördüğünüzde sola sapıyorsunuz. Bu sapaktan sonra Sokakağzı Koyu’na iniş başlıyor. İnanılmaz güzel bir deniz manzarası eşliğinde iniş yapıyorsunuz. 1-2 tane hairpin dönüş bile var ama siz yine de dikkat edin, manzaraya bakıcam derken aşağı uçmayın tabi.  Sahil şeridine gelince yan yana dizilmiş pansiyonlar göreceksin. Kendi aracıyla gitmeyenler de kolaylıkla ulaşabilir ama baya bir aktarma hatta minibüsü kaçırırsa otostop yapacaktır.

Sokakağzı’nda çok büyük beklentin olmasın. Assos’a sadece 20 km uzaklıkta olmasına rağmen turizme daha geç açıldığı için bakir kalabilmiş buralar. Assos’a göre konaklama ve restoranlar da daha uygun hem. Sıcaklar tam bitmeden gidilebilecek en keyifli, huzurlu yerlerden birisi Sokakağzı. Peki nerede kalırım derseniz, Sokakağzı’nın kapasitesi belli. Bayram gibi tatillerde pansiyonlar hemen doluyor haliyle. Zaten pansiyonda kalmaktansa Songemi’de çadır kurun bence. Hem kamp keyfini yaşayın hem de tam balık sezonu olduğundan akşamları güzel bir sofranız olsun.

En alta indikten sonra Songemi Kamping (0286 723 40 09) için sağa dönüyorsunuz (benim gibi sola dönüp bolu boşuna 1-2 km gitmeyin yine). Songemi’nin tabelası kocaman değil, gözünüz sağ tarafta kalarak yaklaşık 500 metre ilerlediğinizde sağınızda. Yazıyı gördükten sonra azıcık ileride de otopark girişi var. Motorlarınızı isterseniz çadırınızın dibine çekebilirsiniz ya da gölge bir yer denk getirirseniz oraya da park edebilirsiniz.

Mekanda zeytin ağaçları mevcut. Altları güneş almıyor pek. Elektrikleri bungolowların dışına monte edilmiş prizlerden çekiyorsunuz. Yine yanınızda uzatma kablosu olmasında fayda var. Songemi aslında Kadıköy çarşısının içindeki bir barın ismi. Bu kampingin sahipleri de o mekanın eski sahipleri. İçeride sizi sürekli büyük bir alanda ama kapalı durumda olan iki kutik karşılıyor (kutik zazaca köpek demekmiş). Bu kutikler biraz agresifler, oy kuzuuuummm diye yanlarına tellere doğru gittiğinizde ortalığı yıkıyorlar. Olayları buymuş, korkmaya gerek yok. Bir kere havladıktan sonra genelde tekrar havlamıyorlar ve ne yazık ki hiç salınmıyorlar. Sanırım biraz da bu yüzden kızgınlar.

Sokakağzı minicik bir kasaba aslında. Başından ucuna yürümek 17 dakika falan sürüyor. Kampingden çıkıp sağa doğru eeeen sona kadar yürüdüğünüzde Dutburnu Kafe var. Orada zeytinyağlı yemenizi tavsiye ederim. Pek lezzetli ve yağlarını da kendileri yapıyorlarmış, ben özenti bir şehirli olduğum için ve sağlığa yararlı olduğunu bildiğimden 2-3 kaşık tek başına içtim bile yağdan. Çok lezzetliydi.

Songemi Kamping’de kendi çadırınızla kalırsanız gecelik 25 lira (2016 yılı). Kahvaltı isterseniz 15 lira daha veriyorsunuz. Günün her saati yemek mevcut. Ev patatesi 5 lira, avcı böreği 10 lira gibi uygun fiyatlar mevcut. Akşam yemeği de 15 lira. Gün içinde çalışan arkadaş (kendisi Önder olur) akşam yemek yeyip yemeyeceğinizi soruyor. Zeytinyağlı ve et şeklinde iki seçenek mevcut. Hepsi de gerçekten çoook lezzetli. Eğer bizim gibi 2 kişiyseniz 1 zeytinyağlı 1 de o akşam et ya da balık ne varsa ondan sipariş vermenizi tavsiye ederiz. Zeytinyağlılar açık büfe ve en az 8-9 çeşit oluyor. Bizim kaldığımız son gün yaprak sarması bile vardı -ki benim için bir mekanı harikalaştıran en güzel sebeplerden biri.

Sokakğazı’nda şöyle bir durum da var; köylü teyzeler. Günde en az 7-8 kere yanınıza gelip bir şey almak isteyip istemediğinizi soruyorlar. Tiril tiril elbiseler, kafa bantları ve dağlardan topladıkları nane ve kekiği satıyorlar. Alıyorsunuz tabi ama bir yerden sonra o kadar tekrar tekrar soruyorlar ki biz arkadaşımla ”teyzeler geliyo, uyuyo numarası yap” moduna geçmek zorunda kaldık. 15 dakika önce nane aldığınız teyze tekrar gelip size nane satmak isteyebiliyor.

Peki bir hafta sıkılmaz mıyız dersen orasını bilmiyorum ama Sokakağzı’na yakın önerebileceğim yerler biliyorum. Örneğin buraya kadar gelmişken Babakale Köyü’nü de gör derim.

Yine yakınlarda başka bir önerim de Saros Körfezi olacak. Burada pansiyonlarda ya da Gökçetepe Tabiat Parkı‘nda çadırda ucuza konaklayabilirsin.

 

Çok mu sıkıldın, Assos’a ya da Cunda’ya inersin o zaman…

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir