Geçen ay CF Moto‘nun 150NK modeli ile bir hafta dolaşma fırsatım olmuştu.
Asıl beklediğim model olan 400NK ise nihayet ekim ayında satışa çıktı. Ben de bu motor satışa çıkar çıkmaz alıp ilk test eden ve uzun yol yapan kişi olmuşumdur muhtemelen; dolayısıyla çok soru alıyorum sosyal medya üzerinden.
“Deneme Tahtası” Youtube Kanalım için 400NK Değerlendirme videosu çekmeden önce izlenimlerimi yazıya dökeyim istedim.
Uğur Motorlu Araçlar‘ın (UMA) distribütörlüğünde Türkiye’de daha yeni satışına başlanan 400NK modeli ile “Sonbahar Rotaları” adı altında 7 bin km lik bir yolculuk gerçekleştirdim.
İstanbul’dan başlayıp önce Karadeniz, ardından Doğu Anadolu derken rotayı tahminimden de uzatarak oldukça sıkı ve hızlı bir Türkiye turu atmış oldum. Yola çıkmadan önce yukarıda paylaştığım rotayı daha da genişlettim.
Motor izlenimlerime geçmeden önce yolculuktan kısaca bahsetmem daha iyi fikir verecektir size.
Kullandığım 400NK, UMA’nın bana verdiği sıfır km bir test motoruydu. Motoru teslim alınca önce bir kaç gün içinde İstanbul’da yaklaşık 1000 km yol yapıp hem motoru tanımış hem de rodajını yapmış oldum.
Yolda ihtiyacım olacak depo üstü çanta, elcik koruma gibi bir kaç aksesuar dışında motora herhangi bir ekleme yada değişiklik yapmadım. Üzerinde gelen lastikleri kullandım.
Yola tek başıma çıktım ve tek bitirdim. Arkamdan mekanik destek ya da video -fotoğraf çekimi için herhangi bir araç gelmedi. Ben yoruldum deyip şoför değişikliği de yapmadım :p
Tüm yolculuk boyunca da sadece depo üstü çantaya sığdırdım tüm malzemelerimi. Yani alet çantası dışında hiç bir yedek parça almadım yanıma. Bu kadar az malzemeyle yola çıkmak biraz riskliydi biliyorum ama neyse ki yolculuk süresince hiç bir mekanik arıza ya da hastalık yaşamadan da döndüm.
Sıkıcı otobanlardan uzak durmaya daha çok köy yollarını kullanmayı tercih ettim hep. Neticede İstanbul’dan yola çıktıktan 17 gün sonra geri döndüm.
Bu süre içinde üç gün Antalya Belek’e uğrayıp UMA’nın bayi toplantısına katıldım. Hem biraz soluklanmış oldum hem de bayilere 400NK izlenimlerimi anlattım.
Bunun dışında hava ve yol şartları ne olursa olsun her gün ortalama 500 km yol yaptım.
Gittiğim yerlerde görülmesi gereken ören yerleri, yaylalar, şelaleler derken naked motor kullandığımı unuttuğum günler da oldu 🙂
Geldiğim yoldan dönmeyeceğim inadıyla toprağa da bozuk yollara girmekten de çekinmedim. Genel olarak oldukça soğuk havada yol aldım, yakındaki güzel yerleri, dostları görmek için rotayı uzatıp geceye kaldığım günler hava daha da fena soğuk oldu.
Kullandığım malzemeleri de yazacağım şimdilik konuyu dağıtmayayım 🙂
Sonbaharın en güzel zamanında Bolu Yedigöllerde, Küre Dağları Milli Parkında, Ardahan-Kars-Erzurum arasındaki yüksek geçitlerden oluşan dağ yollarında, Artvin Mençuna şelalesinin yukarısındaki köy yollarında, Mardin Midyat’ın tarihi dar sokaklarında saatlerce keyifle sürdüm.
Hatta Sarıkamış, Ilgaz Kayak pistlerine bile uğradım. Yani sürmekten keyif aldım, bir an önce döneyim gibi bir hisse kapılmadım. Benzin alma ve fotoğraf çekme dışında mola vermeyi pek sevmem zaten, bu yolculukta da aynı şekilde sürdüm.
Yolculuk boyunca 50 şehir gezdim, zamanım yettiğince yol üstündeki motosiklet kulüplerini ziyaret ettim. Geleceğimi son gün haber vermeme rağmen herkes inanılmaz güzel ağırladı, ne kadar teşekkür etsem azdır. Sayelerinde acayip güzel yemekler yediğimi de söylemeliyim 🙂
Konaklamaları şehir merkezlerindense küçük yerleşimlerdeki otellerde yapmayı tercih ettim. Örneğin Kastamonu’da Pınarbaşı, Tokat’ta Niksar, Rize’de Çamlıhemşin, Urfa’da Halfeti, Mardin’de Midyat gibi.
Böylece sabah erken kalkıp güzel ışıkta fotoğraf çekme fırsatım da oldu. Bu arada yolda video da çektim ve bir hafta içinde onu da yayınlayacağım.
Zor yolları bitirdikten sonra, Akdeniz ve Ege’de yolu uzata uzata UMA’nın Nazilli’deki fabrikasına da uğradım. Mondial’ın Anadolu’da bu kadar yaygın olmasının nedeni bu fabrikanın bu kadar büyük olması ve iyi stok tutması olmalı. Umarım aynı yatırım CF Moto için de olur.
Bu arada Antalya’daki toplantıda ve Nazilli’deki fabrikada rastladığım fotoğrafçılara 400NK üstünde biraz fotoğraf da çektirdim. Çünkü neredeyse tüm yol boyunca motoru hep sürücüsüz çekmiştim mecburen.
Yolculuğun son günleri İzmir, Çanakkale, Edirne üzerinden ama şehir merkezlerine giremeden hızlıca dönüş şeklinde geçti ve 400NK’yı merak eden çoğu arkadaşa uğrayamadım. Bunu telafi etmek için başta İzmir olmak üzere birçok ili tekrar ziyaret etmek istiyorum.
400 cc kategorisindeki motosiklet piyasasında fazla bir alternatifimiz yok. 400NK’nın çift silindir olması, güzel tasarımı ve rakiplerine göre uygun fiyatı bir çok kişinin ilgisini çekti.
Yaptığım bu sıkı yolculuktan da problem yaşamadan çıkması gözleri biraz daha 400NK nın üzerine çevirecektir. Tabi ki dezavantajları yönleri de var bence.
400NK’yı detaylı anlattığım yazı burada.
Etkinlikleri kaçırmamak için DenemeTahtası’nı takipte kalın:
facebook.com/deneme.tahtasi.tv