Bolu Yedigöller Milli Parkı sonbaharın tüm renklerinin görüldüğü en güzel yerlerdir biridir. Özellikle kasım ayının ilk 2 haftası fotoğraf ve kamp meraklılarının akınına uğrar Yedigöller. Bu eşsiz güzellikteki yer ile ilgili faydalı kısa bilgileri derledik.
Yedigöller’e Nasıl Gidilir?
İstanbul’dan yaklaşık 300 km uzaklıkta bulunan Yedigöller’e giden üç yol mevcut. Bolu içinden, Yığılca ve Mengen üzerinden Yedigöller’e ulaşabilirsiniz. Eskiden Mengen üzerinden giden yol en düzgünüyken geçen sene Bolu üzerinden giden yol asfaltlandı ve daha kullanışlı hale geldi. Tabi bu günübirlikçi, tur otobüsleri ve kalabalıklığın da artmasına neden oldu. İmkanınız varsa hafta için gidin ve kamp yapın bu cennet yerde.
İstanbul’dan Yedigöller’e gitmek için ilk tercihiniz, otobanı kullanıp Bolu çıkışından (Abant’tan sonraki ilk çıkış) otobandan ayrılmak olsun. Sonrasında Ankara yönüne doğru kısa bir süre ilerlerken kavşakta karşınıza Yedigöller tabelası çıkacak. Bu ışıklardaki market, restoran ve benzincide son ihtiyaçlarınızı gidermeyi unutmayın. Yolun geri kalan 42 kilometresi çok keyifli ama yol üzerinde mola verecek ve bir şey satın alacak hiç bir yer yok. Bildiğiniz dağ yolu.
Daha doğudan Mengen üzerinden gidilen yol da diğer bir alternatif. Bu yol üzerinde yer alan HindiBa Doğaevi kamp yapmayı sevmeyenler için bir alternatif olarak aklınızda bulunsun.
Düzce Yığılca üzerinden Yedigöller’e gidilen yol ise insanı Doğu Karadeniz’de hissettiren benim en sevdiğim yollardan biri. Yüksek yaylalardan ve kahvesi bile olmayan köylerden geçilen yol özellikle enduro motosikletler için çok keyifli. Dönüş yolunu buradan yapmak doğada trafik sıkıntısı çekmekten daha mantıklı olacaktır. Özellikle hafta sonu Yedigöller’de otopark bile büyük sıkıntı oluyor çünkü.
Yedigöller’de Nerede Kamp Yapılır?
Yedigöller’de kamp yapmak isteyenler kamp malzemelerini kendi getirmek zorunda. Milli parkta konaklamak için ağaç evler de var ama çok pahalı. Zaten kamp yapmak çok daha keyifli değil mi?
Yedigöller’de göl kenarlarında araçların park edeceği ve gelenlerin çadırlarını kurabileceği alanlar tabelalarla belirtilmiş. Bu yerlerde piknik masaları ve ateş yakmak için variller mevcut. Varil olmayan yerlerde ateş yakmak yasak. Hatta piknik tüpü, ocak bile kullanılmasının yasaklanmış olduğunu gördüm bu sene. Kamp kuranlardan para toplamak için gelen görevliler sizi bu konuda uyarıyor.
Parka ilk girdiğinizde sağ tarafınızda Nazlı Göl yer alıyor. Gölün kenarına arabayla girilemediği için milli parkın en sakin yeri burası aslında. Göl, parkın yüksek bir noktasında ve kalabalıktan uzakta. Göl kenarında tuvalet ve çeşme mevcut. Ayrıca tahta masalar ve ızgara alanları da kampçılar için konforu arttırıyor. Nazlı göl ufak ve şirin bir göl. Ancak biraz daha aşağıda bulunan Büyük Göl, Büyük Göl’ün hemen ilerisinde yer alan Serin Göl ve Büyük Göl’ün karşısında konumlanan Derin Göl özellikle fotoğrafçılar için enfes bir görsel şölen sunuyor.
Bölgedeki diğer kamp alanları ise Derin Göl ve Büyük Göl’ün etrafı. Bu iki göl karşılıklı olarak konumlanmış durumda ancak Büyük Göl yola çok yakın olduğundan ve göl etrafında çok fazla ziyaretçi bulunduğundan dolayı kamp için çok keyifli olmuyor. Sabah tur otobüsleri geldiğinde onların ve ziyaretçilerin sesiyle uyanmanız garanti. Büyük Göl’ün tam karşısındaki Derin Göl ve etrafı ise manzara açısından kampçıların rağbet ettiği bir alan. Burada kamp kurabilirsiniz. Size tavsiyem Nazlı Göl ve Derin Göl’ün çevresini gezmeniz ve çadır için düzgün bir yer aramanız.
Milli parka giriş ve kamp için az da olsa para ödeyeceksiniz ve buna kesinlikle değecek.
Daha fazla faydalı içerik için takipte kalın:
facebook.com/deneme.tahtasi.tv
